HEAVENLY FOREST
Bir film bu kadar mükemmel olabilir..
Genelde romantik komedi izleyen bir
insanım. Nedenini bilmiyorum ama duygusal filmler kalbime alerjik reaksiyon
verdiriyor. Eğer film beni derinden etkilerse günlerce unutmam mümkün
olmayabiliyor. Ama öyle anlar geliyor ki kendimi dram izlerken buluyorum…
UYARI: Yanınızda peçete bulundurunuz!!!...
Hikayemiz Makoto’nun (Hiroshi
Tamaki) 2 yıldır görüşmediği arkadaşı Shizuru’dan (Aoi Miyazaki) mektup
almasıyla başlar. Shizuru New York’ta bir fotoğraf sergisi açmıştır ve
arkadaşını davet ediyordur. Makoto mektubu alır almaz soluğu New York’ta alır.
Bundan sonra hikaye geriye döner ve ilk nasıl karşılaştıkları anlatılır.
Makoto ve Shizuru iki üniversite
öğrencileri, Mokoto bir gün yaya geçidinden geçmeye çalışan Shizuru ile
karşılaşır, ona ışıklardan geçmesini söyler ama Shizuru oldukça inatçıdır ve
karşıya geçmeye kararlıdır...
-Hey! trafik ışıkları biraz ileride sanırım oradan
geçmek daha güvenli
-Oh! öğrenciler hep oradan geçer, sürücüler burada pek
yol vermez.
-Yine de burası bir yaya geçidi değil mi?
-Aslında, evet...
Shizuru ufak tefek çocuk görünümlü bir
kızdır. Genlerinden gelen bir hastalık yüzünden büyüyemiyordur. Onun bu çocuksu
ve tuhaf hallerini görenler ondan uzak duruyordur. Makoto’nun ise bir deri
hastalığı vardır. Sürekli kaşınıyordur ve bir krem kullanmak zorundadır. Bu
kremi sürünce kötü koktuğunu düşündüğü için insanlardan uzak duruyordur. Bu
ikili her yönüyle birbirlerine benzemektedirler.
Makoto fotoğrafçılıkla ilgileniyordur. Ve
Shizuru’nun karşıya geçmeye çalışırken fark etmeden resmini çeker.
Fark edilmediğini sansa da Shizuru yemekhanede yanına gelerek resmini
çektiğini gördüğünü söyler. Makoto ise o yoldan geçip geçemediğini sorar. Ama
kızımız geçmeye kararlıdır. Bunu gören Makoto sabah çok erken gelirse
geçebileceklerini söyler. Hava henüz aydınlanmamışken gelirler. Makoto,
Shizuru’yu bırakıp gizli bahçesine gider tabi kızımızda peşinden böylece
Makoto’nun gizli yerini öğrenmiş olur. Makoto Shizuru’ya burada fotoğraf
çekmeyi öğretir.
Her şey çok güzel gidiyordur ta ki
Makoto’nun sınıflarındaki güzeller güzeli Miyuki’ye aşık oluncaya kadar. Makoto
Miyuki’nin grubuna katılır artık onunda bir arkadaş grubu vardır.
Arkadaşları Shizuru’nun bir ucube
olduğunu onunla arkadaş olup olmadığını sorduklarında bunu reddeder ve
Shizuru’yu korumaz. Bunu arkadan dinleyen Shizuru çok üzülür.
Shizuru Makoto’ya ilk görüşte aşık
olmuştur. Ama onun Miyuki’yi sevdiğinin farkındadır. Bazı zamanlar
kıskançlık krizlerine girsede onların birlikte olmasına yardım eder. Bir
gün evini terk eden Shizuru Makoto’yla kalmaya başlar.
Shizuru kardeşi öldüğü için evini terk
ettiğini söyler. Annesi ve kardeşi aynı genetik hastalık yüzünden
ölmüşlerdir. Shizuru der ki ”Bu hastalıkta aşık olduğunda ölürsün” tabi
Makoto bunu ciddiye almaz tıpkı Shizuru’nun sürekli “Bir gün büyüyüp
çok güzel bir kadın olacağım, o zaman benimle çıkmadığına pişman olacaksın.” sözünü ciddiye
almadığı gibi. Shizuru bu sözü son zamanlarda çok sık söylemeye
başlamıştır. “Hala çocuk bedenine sahip olduğunu ve bir gün çok güzel
ve seksi bir kadın olacağını söyler.” Makoto ise her zaman “tabi,
tabi” diyerek geçiştirir.
Shizuru dişini kaybeder. Shizuru’nun hala
bebeklik dişlerinin bazılarını dökmemiştir. Shizuru büyemeye başlıyordur.
Makoto ona bir hediye vermek istemiştir ve ne istediğini sorar. Shiruzu ise
fotoğraf yarışmasına katılmak için öpüşürken resim çekilmek istediğini söyler.
Makoto bunu kabul eder ve gizli bahçelerine giderler. Shizuru gözlüklerini
çıkarınca Makoto onun ne kadar güzel olduğunu farkeder. Düzeneği kurarlar ve
öpüşürken resim çekilirler.
“Bu resimden sonra Shizuru bu öpücüğün
içinde birazcık aşk varmıydı?” diye sorar. Ama Makoto bunu duymaz yada
duymamazlıktan gelir. Aynı günün akşamı Makoto duygularının farkına varır ve
aceleyle eve gelir. Fakat Shizuru evi terk etmiştir. O günden iki yıl sonraya
kadar ondan haber alamaz. Ve tekrar iki yıl sonra New york’a döneriz. Makoto
büyük bir heyecan içinde Shizuru’yla buluşmayı beklemektedir.
Sonra
mı??? İzleyip görün.. Japon dizi ve filmlerini bana sevdiren ilk
yapımdır.. Eminim izleyenler bana teşekkür edecektir…