22 Eylül 2012 Cumartesi



Tere Naal Love Ho Gaya

'Ben Sana Aşığım'


Her zaman ki gibi şıkır şıkır bir hint filmi..

Viren;  Tripotör şoförü bir genç.  6 yıldır kendisine araba alabilmek için para biriktiriyor.. Bu hayalini patronuna da söylüyor ve ertesi gün uyandığında tüm tripotörlerin satılmış ve yerine araba alınmış olduğunu görüyor. Tüm birikimini arabasında sakladığı içinde beş parasız ortada kalıyor. Arkadaşları ile içki içtiği sırada biraz gaza gelerek patronun evine gidiyor.

Patronun kızının nişanında olay çıkarıyor. Kızda(Mini) nişanlanmak istemediği için kendini çocuğa zorla kaçırttırıyor.
Böylesi farklı bir kızı daha önce hiç bir filmde görmemişsinizdir.. :):) Sonra damat adayı ile bunlar arasında bir kovalamaca başlıyor..

Saklanacak bir ev buluyorlar.. Ama yemek yiyecek paraları yok bu yüzden kızın yüzüğünü kullanarak para kazanıyorlar(satarak değil ama.. Burayı izlemelisiniz..) 
Mini Viren'den babasından 1 milyon fidye istemesini ve kendine ait olan kısmı alıp geri kalan kısmı kendine vermesini istiyor.. Çocuk sessiz bunu beceremiyor tabi.. Bu yüzden Mini telefonu eline alıp bir güzel oynuyor babasına.(Çok güldüm ya..) Sonra evine mektup yolluyor gerçekçi olsun diye çocuğun parmağını kesiyor( kan detayları için.. yazık yavruma :( )
Çocuğun resmi, kızı kaçırdı diye gazeteye basılıyor(WANTED) Herkes kovalıyor falan.. Paraları olmadığı için bir düğüne katılıyorlar davetsiz.. Ama böyle davetsiz misafir görülmemiştir :):)

Fidyeyi tam aldıklarını düşündükleri sırada  kızın nişanlısı ile çatışma çıkıyor ve Viren'i koruyan amcası onları kurtarıyor.. Ya da kaçırıyor mu demeliyim :):).. Viren'in babası insanları kaçırıp fidye isteyen bir adam polisten güçlü görülüyor ülkede..  Viren bu yüzden 6 yıl önce ailesinden ayrı bir yaşam sürmek için kaçmış ve ailesi onu hep uzaktan izleyip korumuş.. Tabi kız ile çocuk arasında uzun süre önce başlayan etkileşim böylece biraz daha kendini belli etmeye başlıyor.
Çocuktaki babayı görmelisiniz.. Gözlüklü hali ve bu bölümdeki dansları gülmekten karnıma ağrılar girmesine neden oldu :):) Kızın babası fidyeyi verip kızı almaya geliyor.. Kız gitmek istemiyor.. Viren'i ve ailesindeki herkesi çok seviyor.. 
Viren'in babası Viren'e Mini ile evlenip evlenmeyeceğini soruyor.. O da hayır diyor..Çünkü babası oğlunun kendi işini devralmayacağını biliyor ama bu kız onun işini devralabilir.. Viren böyle bir yaşamları olmasını istemediği için hayır diyor. Ama Mini'nin evleneceğini duyduğunda düğüne damat kılığında gidiyor. Kız düğün boyunca hiç gülmüyor .. Çünkü asıl evlenmek istediği kişi Viren ... Mini damatla arabaya binince öğreniyor.. Aslında evlendiği kişinin Viren olduğunu :):)
Film boyunca kız belirli yerlerde benim için dans et diyip duruyor.. Sonunda çocuk kıza yaptırdı.. Çok mutlu oldum :):) Şiddetle izlemenizi tavsiye ediyorum.. Eminim sizde çok seveceksiniz :):):):)

20 Eylül 2012 Perşembe

WE TEACH LOVE 
DERSİMİZ AŞK 
12 yıldır karşılıksız aşk yaşayan kızımız artık bu aşka karşılık bulabilmek için işin uzmanlarından(Flört şirketi) yardım almaya karar veriyor.. Ama bu yardım 'Şunu şöyle yapmalısın' der gibi söylemde değil.. Saçı, kıyafeti, tavırları  kısacası attığı adıma kadar her şeyden sorumlular.. 

Kwon Tae Joon (Tae-yeong Ki): kız tavlamak isteyen başarısız erkeklere hizmet veren bir çeşit çöpçatanlık şirketinin cool ve -elbette- aşka inanmayan patronu.. Prensip olarak kadınlarla çalışmadığını, çünkü onların ne istediklerini bilmez ve gönlü hemen değişiveren yaratıklar olduğunu savunsa da Jin Yi’nin ısrarlarına dayanamayıp ona yardım etmeye karar veriyor ve kızımızın ilk aşkını tavlamasını sağlamak üzere işe girişiyor..

Bunun sonrasında gelişen olaylar ve tahmin edilemeyen bir final..  
İzleyip görmelisiniz.. 
Pişman olmayacaksınız :):)
Hanazakari No Kimitachi e
         (Hana Kimi)
12 bölümlük bu diziyi izlemeyenler neden izlemeli?..  Tabi ki  katıksız kahkaha için.  Asya dizileri hatta izlediğim tüm diziler içinde en eğlendiklerimden biri olmuştur. Mangadan uyarlanmıştır, başrollerinde Japon dizilerine az da olsa göz gezdiren herkesin mutlaka tanıdığı Oguri Shun, Horikita Maki, Ikuta Toma gibi isimler var.
Konuya gelecek olursak yine erkek kılığında dolaşan bir kızımız var Mizuki.. Ailesi ile Amerika'da yaşarken ilk başlarda anlamadığımız bir sebepten Japonya'da bir erkek lisesine kaydolmuştur.

Sano İzumi.. Kızımızın okula geliş sebebi yüksek atlama gençler şampiyonu. Bir sakatlık sonucu yüksek atlamaya ara vermiş. Ancak rahatsızlığı geçmesine rağmen atlamaya devam etmemiştir.. Arkadaşları ve Mizuki , Sano'yu tekrar atlama konusunda ikna etmeye çalışmaktadır. Mizuki ile Sano oda arkadaşı bu arada(varın komediyi siz düşününün ;) )
Nakatsu.. Öyle biri ki en mutsuz anında insanın gülmesine sebep olacak tatlılıkta biri. Kendisi daha önce You're Beautiful'da bahsettiğim Jeremy durumunda. “Eşcinsel miyim ben?” bunalımlarına girerek izleyene gülmekten karın ağrıları çektiriyor.Kendi içerisinde savaş veriyor ancak erkekte olsa sevebileceğine karar veriyor sonunda.. Yani bu 3 başrol arasında bir aşk üçgeni meydana geliyor..
Bu aşk üçgeni haricinde bir de sınıfta ve yurtta meydana gelen olaylar var ki diziye anlam katıyor. 3 yurt var. 1.yurt dövüş sanatları, 2.yurt spor, 3.yurt sanat diye ayrılmış. Yöneticilerini ve bunlar arasındaki çekişme görmeye değer. Zaman zaman yapılan yarışmalar sonucu yurtlar hediyeler kazanıyor(Ama ne hediyeler). Birde kızlardan oluşan liseyi unutmamak gerek çocukların çıkışlarında nasıl bir izdihama neden oluyorlar. (Fenerbahçe-Galatasaray maçı gibi tahmin edin :):))
(“Ore wa homo ja nai”)
Nasıl kısaca anlatabilirim bilmiyorum çünkü o kadar güzel sahneleri var ki.. Nakatsu'nun kendi kendine konuşmaları, “Ore wa homo ja nai” sahnesi var ki benim gülmekten ölmeme sebep oluyordu. Sano ve Mizuki atışmaları, 2.Yurt başkanı Nanba'nın çapkınlıkları, 3.Yurt başkanı Oscar, kız lisesinden Hibari'nin 'ben günahkar bir kadınım' derken ki hali..

Bu resimde dizinin cool çocuğu Sano'yu Nakatsu’yu öperken görmekteyiz. Kendisi sarhoş olunca uzak durmak (yada yakınında olmak mı desem hihi) gerekiyor zira yanında bulunan kişinin erkek-kız ayırmadan dudaklarına yapışıyor. Bu resimde de tam Ashiya’yı öpecekken Nakatsu araya giriyor.

Japon dizilerini sevmeyenlerin bile çok seveceğinde inandığım bir dizi. Sano’ya aşık olmak, Nakatsu’nun yanaklarını sıkmak, Oscar’ın kankası olmak hatta o yurda erkek kılığında girip bir daha ayrılmamak istiyor insan..

19 Eylül 2012 Çarşamba


A Moment To Remember
''Bir anı gittiğinde, ruh da gider.''


Bugün sıkılmış ne izlesem diye film arşivime bakarken 'A moment to remember ' birden gözüme çarptı.. Ne kadar mükemmel ve beni etkileyen bir film olduğunu hatırladım. Bu yüzden hemen sizlerle paylaşayım dedim.
Bu filmi geçen yıl arkadaşımla izlemiştik ve hıçkıra hıçkıra ağlamıştık.. Neden mi? Filmde aşkın,sevginin gücü, Alzheimer hastalarının durumu çok iyi işlenmiş. Hatırlamanın güzelliği.. En sıradan şeyleri bile.. Günlerden ne olduğunu, kırmızı ve yeşil ışığın anlamını... Yaşadığımız iyi, kötü her şeyin aslında hayatımızda ne kadar büyük bir anlam ifade ettiğini anlatan mükemmel bir film.
Filmde olaylara sadece hastanın gözünden bakılmıyor. Birde hasta yakınları var. Onlar için bu durumu kabullenmek çok zor.. Hayat çok tuhaf ; güzel, acımasız, katlanılmaz, ama bir o kadar da vazgeçilmez. Hayatta en önemli şey sağlık bunun tartışmasız bir gerçek olduğu gözler önüne seriliyor.

Eminim izledikten sonra 'sabahları kendini bilerek ve çevrendekileri hatırlayarak uyanmanın bir mucize olduğunu' düşüneceksiniz..

18 Eylül 2012 Salı


You're Beautiful 

İlk dizimi tanıtarak başlıyorum.. Ben çok sevdim bakalım sizde sevecek misiniz??



You're Beautiul ilk dizim olduğu için midir nedir bilmiyorum ama çok severim bu diziyi.. Hala aklıma geldikçe gülümsememe neden olan bir çok sahnesi var..

Konusu: İkiz erkek kardeşi Go Mi Nam'ın yerine A.N.JELL isimli erkek grubuna solist olarak girmek  zorunda kalan  Go Mi Nyu'nun başına gelen olayların anlatıldığı eğlenceli bir dizi..


Go Mi Nyu rahibe adayı olan bir kızdır. Tam Roma'ya gidip orada kendini geliştireceğini düşündüğü sırada kardeşinin menajeri devreye girer ve kardeşinin rahatsız olduğunu bu yüzden onun A.N.JELL ile olan sözleşmeyi kardeşinin yerine geçerek imzalaması gerektiğini söyler.. Kız bu adım için tamam der ama sonra olaylar değişir ve uzun bir süre bu 3 yakışıklı ile aynı evde kalıp grup çalışmalarına katılması gerekir..(Ne kadar kolayda inanıyorlar böyle tatlı bir kızın erkek olduğuna anlamıyorum :))

Go Mi Nam : Sakar, mızmız, ısrarcı ama nasıl olduğunu asla anlayamadığım bir şekilde gruptaki bütün erkeklerin kalbini çaldı..

Ah ahh nasıl acıdım Jeremy'e anlatamam. Kang Shin Woo ve Hwang Tae Kyung, Go Mi Nam'ın kız olduğu bildiklerinden kendilerinden şüphe duymadan rahatça kızdan hoşlandılar ama Jeremy sürekli erkekliğini sorgulayıp durdu :):)


Jeremy(Hong Ki): Sıcak kanlı, sevecen, eğlenceli, bıcır bıcır.. Onu en iyi tanımlayan kelimeler bunlar sanırım. (Jolie deyişi beni benden aldı dizi boyunca..)


(Erkekler duş alırken dışarı rahatça çıkabilmesi için kızın gözünü kapattı.. Çok tatlısınn)

Kang Shin Woo (Yong hwa) : Sessiz, sakin , korumacı, romantik, gizemli bir erkekte olmalı dediğiniz tüm özellikleri üzerinde fazlası ile bulunduran bir karakter.. Ama kızımız tarafından beklediği ilgiyi asla elde edemiyor. (Sen o kadar şey yapıp kendini arka planda tutarsan öyle oyun dışı kalırsın işte :P)

(Böylesi sevilmez de ne yapılır :P)

Hwang Tae Kyung(Jang Geun Suk): Bencil, kendini beğenmiş,kıskanç, kendi duvarlarını örmüş bir karakter.. (Kızlar neden kötü çocuklara aşık olur.. İşte size kanıtı).. Her ne kadar bu özelliklere sahip olsa da gerektiğinde aşık bir adamın davranışlarını sergiliyor...

Dizi boyunca kızımız bu hareketi yapıyor.. Menajerin duygularını kontrol edemediğinde bunu yapmalısın demesi üzerinde herkes bunu Kang Shin Woo için yaptığını sanıyor.. Saf Tae Kyung'da ama sonuç işte.. 

Sanırım biraz uzun bahsettim diziden ama bunlar sadece en önemli kısımları.. Dizi kesinlikle baştan sona izlenmeli.

Selam!!

Kendimi bildim bileli yabancı dizi ve film izlemekten her zaman zevk almışımdır.. Ama yaklaşık 2 yıldır Avrupa'ya olan ilgim Asya'ya kaydı.. Bu blogu açma sebebim benim gibi Asya dizi ve filmlerine ilgi duyanlara önerilerde bulunmak .. Kendimde bu yollardan geçtim o yüzden biliyorum :):)

Sanırım kendim için bu kadar tanımlama yeterli.. Blogumu takip ettikçe benim hakkımda daha fazla bilgi edineceğinize eminim ..