15 Mayıs 2013 Çarşamba

HIIRO NO KAKERA DAI NI SHOU
Koruma güdüsünden doğan aşkk...
Tamaki Kasuga, ailesinin işleri nedeniyle büyükannesinin yaşadığı köye gider. Köye vardığında büyükannesinin evine giderken garip yaratıklar tarafından saldırıya uğrar ve Takuma Onizaki tarafından kurtarılır.  
Tamaki eve vardığında herkesin onu tanıdığını ve gelmesini beklediğini fark eder. Büyükannesi ile konuşan Tamaki buraya aslında asırlardan beri Tamayori ailesinin görevi olan "Onikirimaru" adındaki kılıcın mühürlenmesi görevini büyükannesinden devralmak için çağrıldığını öğrenir. Bir anda TAMAYORI PRENSESI olur yani :D
(Son ana kadar kızın prenseslik güçlerini kazanmasını beklediler ve nitekim çokk uzun sürdü..)
Daha önce Tamaki'yi kurtaran Takuma Onizaki ve diğerleri ise Tamaki'nin bu görevinde onu korumakla görevlendirilmişlerdir. Kızı koruma görevi onlar için bir nevi lanettir. Her ne kadar en başta zorunluluk olarak görseler de zamanla durum değişecek ve kız için hayatlarını tehlikeye atmaktan çekinmeyeceklerdir.
Aksiyon ağırlıklı fantastik, romantik ve ehhh işte diyeceğiniz bir anime.. Vakit kaybıydı deyip kendime ayıp etmek istemedim ama siz anladınız sanırım :D :D
(Bunu koymazsam olmazdı animedeki en tatlı şeyyyy :D)
İyi seyirlerr

13 Mayıs 2013 Pazartesi

OTOMEN
Bu kadar gülmeyeli çokk olmuştu :)
OTOMEN; kadınsı hobileri olan fakat dövüş sanatlarında da çok başarılı bir Japon erkek tipidir. Otomenler bu hobilerini saklayıp tam bir erkek gibi görünmek isterler..

Asuke Masamune'nin babası, Asuke henüz çocukken, her zaman bir kadın olmak istediğini söyleyerek evi terkeder. Bu olay üzerine annesi kalp krizi geçirir ve kurtulduktan sonra Asuka'yı babasının tersi, tam bi erkek gibi yetiştirmek için her şeyi yapar. Ne var ki Asuka bir otomendir...
Örgü örmeyi, dikiş dikmeyi ,shouju manga okumayı sever..
Yemek yapmayı da unutmamak gerekk :D
Bu özelliklerini saklayıp, çevresindeki herkesin özendiği bir Kenshi olarak yaşarken, Ryo'ya aşık olur.
Ryo ise Asuka'nın tam zıttı bir kızdır. Sadece dövüş sanatlarında başarılıdır ve hiç bir kadınsı becerisi yoktur.
Bundan sonrası komik ve bazen de absürde kaçan olaylarla şenlendirilmiş, keyifli bir dizi olmuş..
 Çakma F4 hehe Otomen 4'lüsü daha doğrusu.. :D
 Hayalet gördüler.. Onunla muhabbet bile ettiler :D
İngilizce konuşmalar ve hocanın dil hareketleri ise 10 üzerinden 10'luktu..
Asuka prensesss, Ryo ise prensss lafı fazlaca vurgulandı.. Her ne kadar aşk itirafları geç olsa da birbirlerini sevdiklerini anlatma şekilleri mükemmeldi.......

Gülmeye ihtiyacım var diyorsanız kaçırmadan izlemelisiniz :D :D :D

12 Mayıs 2013 Pazar

100 Days with Mr. Arrogant
Ha Ji Won'u hiç böyle görmediniz.. 
Sevgilisi ile 100.günü kutlamaya hazırlanan Kang Ha Yeong(Ha Ji Won) sevgilisi tarafından terkedilir. 
Sokaklarda kafası karışık ilerlerken boş bir şişeye vurması ile hayatı değişir.. Nasıl  mı??
Ah Hyug Joon (Kim Jae Won) sen nasıl benim arabamı bu hale getirsin bana tamir ücretini ödemelisin diye otodan hışımla fırlar fakat kız çoktan sokaktan koşarak uzaklaşmıştır ..Arkasında cüzdanını da düşürerek :D
Tüm kozlar elindeyken kızı okulundan alıp istediklerini yaptırmamak olmazdı tabi ki..100 günlük bir kölelik sözleşmesi imzalarlar. 
(ay savaşçısı hareketi :) )
Sonradan her ne kadar anlaşma yapmak için ortaya sürülen olayın düzmece olduğunu öğrenen Kang Ha Yeong,Ah Hyug Joon^dan kaçmaya başlar..
 Ama Ah Hyug Joon 'un kızın peşini bırakmaya niyeti yoktur.. Kızın evine öğretmen olarak girer.
Köle her zaman köledir diyen Ah Hyug Joon yanılır ve kıza aşık olur.. Kızın annesinin izin vermemesi üzerine yollarını ayırırlar ve üniversite gitme hayali olmayan bu kız sevdiği adamla aynı okulda olabilmek için çalışmaya başlar.. Ama sonuç istediği gibi olacak mıdır?? Uzun süre konuşmamalarına rağmen Ah Hyug Joon  onu bekleyecek midir?? 
İzleyip görün.. 


11 Mayıs 2013 Cumartesi

HIMITSU NO AKKO-CHAN
"Yetişkin olmak"
Atsuko Kagami (Haruka Ayase): Makyaj yapmayı seven 10 yaşında ilkokul öğrencisi bir kız.. Bir gün aynası kırılır ve aynasına verdiği değerden dolayı onu gömer. Aynalar ülkesinden gelen biri ona istediği kişiye dönüşmesini sağlayan bir ayna verir. Kimseye söylemediği taktirde büyünün bozulmayacağını söyler ve macera başlar..
Arkadaşı ile lunaparka gittiği sırada Naoto Hayase(Masaki Okada) ile tanışır. Yetişkin hali ile gittiği Akatsuka'da (kozmetik firması) Naoto'nun yöneticilerden biri olduğunu öğrenir. Atsuka fikirlerinden dolayı işe alınır.  Evden çocuk çıkıp yetişkin olarak bir iş yerinde çalışmak ... 

Şirkette Naoto'nun bölümünün kapatılması için oynanan şirket oyunlarının içinde olmak sandığı kadar kolay olmaz.. Entrikaları şekil değiştirerek öğrenir çıkış yolları bulur. Ama bu sırada aşkı da tadar..
Naoto, Atsuka'ya sevdiğini söyler. Benden sakladığın bir sırrın var kimlik bilgilerin yanlış sen aslında kimsin der..  Bunun üzerine seçim yapmak durumunda kalır 10 yaşındaki benliği mi yoksa 22 yaşındaki benliği mi?? Bu çıkmazda iken istediklerini alamayan diğer şirket yöneticisi fabrikaya bomba yerleştirir. Bunu öğrenen Atsuka fabrikaya gider. Herkesin önünde şekil değiştirmek zorunda kalır bu da yetmezmiş gibi aynası kırılır. 
Henüz Naoto ile mi yoksa annesi ile yaşayacağına karar veremeyen kız ortada kalır?? 
Peki şimdi ne olacak??
Filmi izleyip görün. Yüzünüzde bir gülümseme ile başından kalkacaksınız emin olabilirsiniz ;) ;)



4 Mayıs 2013 Cumartesi

BARFİ

"Senin duymak istediğin kelimeleri söyleyemez.Sen de ona duymak istediklerini duyuramazsın.Aşkın dili bazı zamanlar sessizlikten ibarettir.."
Barfi'nin işitme engelli olması onun hayatında çok da kısıtlayıcı bir hal almıyor ve kendince her şeyin üstesinden gelebilmeyi çok iyi başarıyor..Bunda en büyük etken kalbinde taşıdığı insan sevgisi,şefkati,merhameti ve zekası oluyor..

Hint müziklerini izlediğim her filmde çok beğeniyorum bu filmde güzel bir müzik ve muhteşem manzara eşliğinde başlıyor..İlk başlardaki yaşanan kovalamacaların asıl sebeplerini filmin gidişatı esnasında anladığınız için o anlarda sadece izleyin ve o neşeli kovalamacanın tadını çıkarmaya bakın..
Filmin başladığı andan itibaren size yansıttığı bir mutluluk duygusu var ki çok garip bir şekilde kendinizi mutlu hissetmeye başlıyorsunuz..Ama aynı zamanda bu mutluluğun yanında bir de hüzün var ki onu da hissetmemeniz imkansız oluyor..
Barfi ve Sengupta'nın aşkı çok doğal sunuluyor ve kesinlikle çok etkileniyorsunuz aşklarından.. Keşke her şey böyle güzel gitse diye de içinizden temennileriniz geçiyor  Barfi için en çok da tabi ki.. Ama Sengup'ta aşkına sahip çıkamıyor ve ayrılmak zorunda kalıyorlar..
Jhilmil'in(otizm hastası) Barfi tarafından bazı sebeplerden kaçırılıyor ama yaşananlar sonucu Barfi'ye olan masum,koşulsuz sevgisi önünde hangi engeller durabilir ki? İzleyip bu anları görmelisiniz. En güzel sahne benim için Barfi'nin lamba oyunu sahnesiydi o da Jhilmil ile olandı tabii..Kim kaçar ki gerçek aşktan...

Bazen sahip çıkamadığımız sevgimize yapabileceğimiz bir tek şey kalıyor..Sevdiğimizin başkasıyla olan mutluluğuna yol açabilmek.."Eşittir Sengupta.."Ölmeden önce sana fotoğraflarımı göndereceğim..Sen çerçeveleri hazırla.."

Bir sahnede karnınıza ağrılar girene kadar gülerken, diğer sahnede farkında olmadan ağlamaya başlayacaksınız.. O kadar ki en sevdiğiniz filmler arasına girecek emin olabilirsiniz. Kesinlikle izlemelisiniz film 10 üzerinden 10'luk bir film:D



3 Mayıs 2013 Cuma

COLOR OF WOMAN

Böyle arkadaş olmaz olsun..

Diziyi anlatmam gerekirse bir kozmetik firmasında yaşanan olaylar, 10 yıl ara verilmiş bir aşk , 10 yıllık bir dostluk ve ARKADAŞIZ SEN ANLARSIN diye kıza yapmadığını bırakmayan bir ev arkadaşı çevresinde ilerliyor..
Öyle ki diziyi açtığım dakika kızın ağzına iki tane patlatıp "Kızım yediğin sofraya böyle yapılır mı???" diyesim geldi.

Byun So Ra.. 
Ah ah bu kız öyle bir şey ki ömrü kütüphanede ders çalışarak doktorasını yaparak geçmiş, aşk acısı yüzünden erkek arkadaşları olmasına rağmen onlara BOŞLUK muamelesi yapmış, kötü kıyafet seçimleri ve sıfır makyaj felsefesini benimsemiş bir unni.. Ki unni gözlüğünü çıkardığında güzel ama sağolsun kızı güzel yapmak istediklerinde bile kötü giyindirilmiş bir kız..





2. kadın rolündeki sinir unni..
Öyle ki dizi boyunca "So Ra at şu kızı evinden, bu akıllı yüzünden çektiklerine değer mi??" diye ne kadar bağırsam da sesimi duyuramadım :D :D   So Ra kime aşık olsa aynı anda kendisi de olan So Ra gibi zekası ile değil güzelliği ile bir yerlere gelen biri..
Başkan'ı elde etmek için elinden geleni yaptı nitekim nişanı da taktı.. Ama onun için mutlu son olabilecek mi?? izledikten sonra siz karar verin.. ;)




So Ra'nın erkek versiyonu ilk aşkı, 10 yıldır beklediği kişi..
Yıllar önceki bir korkusu yüzünden(sebebine koptum bu arada :D :D) kıza bir şey demeden bulundukları ortamdan ayrılıp soluğu Amerika'da alan ve kızın çalıştığı şirketin varisi BAŞKANımız..
Kızı görür görmez tekrar başlamak istediğini söyler ama 2 si içinde ya da 4'ü için mi demeliyim zorlu süreç başlar..







Gönüllerin birincisi 2.adam 
So Ra'nın üniversiteden beri (10 yıl) en iyi arkadaşı, başkan ile aynı evde büyüyüp kardeş gibi yaşamış sevimli, sempatik, eve alıp beslemelik adammm :D So Ra ile aralarından su sızmıyor. Onunla yaptığı her şeyden zevk alıyor. Ama bir sorun var 10 yıl boyunca ona aşık olmayıp da abisi ortaya çıkınca duygularını fark eden ve geri çekilip çekilmemek arasında kalan oppammm





Bunlardan da bahsetmezsem olmaz adamın kim olduğunu bilmiyorum, her yerden karşımıza çıkıyor ve olacaklar hakkında bilgi verip duruyor :D :D Ama bahsetmesem olmazdı..

Dizi bazı yerlerinde bayıyor.. Olaylar uzadıkçaaaaaaaaaaaa uzuyor. Özellikle şirket içi entrikalar ve 4'lü yaptıkları bazı saçmalıklar..
Ama bir şey var ki izlediğinizde durduramıyorsunuz kendinizi :D

23 Mart 2013 Cumartesi

TERI MERI KHAANI
Ne zaman hangi hayatta karşılaşacağımızı bilemeyiz?
 Reenkarnasyona inanan hintli arkadaşlarımız filmde bunu çok güzel kullanmışlar.
3 farklı zaman, 3 farklı aşk, 3 farklı acı.. Bunları yaşayanlar ise aynı kişiler.. 
Govind-Ruksar
Ruksar ünlü film yıldızı, Govind ise müzik ile ilgilenen, iş bulma ümidiyle şehre gelen gencimiz. Trende kesişen yollar, birlikte geçirilen zamanlar, araya giren iki tarafın arkadaşı bir kız.. Ve kaçınılmaz son yanlış anlaşılmalar sonucu meydana gelen ayrılık...
Qadri-Aradhana
Qadri tüm kızların kalbini çalan dönem delikanlısı. Aradhana ise babası İngilizlere(O dönemde Hindistan İngiltere sömürgesi altında) karşı çalışan bir partide yönetici olan kendi halindeki bir hindu kız .. Qadri'nin başı belaya girince bir şekilde kız onu kurtarıyor. Bu saatten sonra Qadri'nin amacı kızın kalbini kazanmak oluyor. Bunun için hapse bile düşüyor.. Sonuç ise çıktığında kızın başkası ile evlendiğini öğrenmek oluyor...
Krish-Radha
Yıl 2012 Facebook ve Twitter'ın trend olduğu dönem.. Yanlış anlaşılma sonucu çocuğu karakola gönderen Radha, durumun farkına varıp onu kurtarmaya gidiyor, Karşılığında da bir gün birlikte takılıyorlar.. Ki o gün Krish'in doğum günü ve sevgilisinden ayrıldığı gün. Sonra yazışmalar, telefon görüşmeleri... Bunu öğrenen eski sevgili Meera ise face'de ikisinin özeli kalması gereken şeyleri paylaşıp çiftin ayrılmasına sebep oluyor...

Peki şimdi ne olacak?? 3 Dönemde de birbirlerine kavuşamayacaklar mı?? Yoksa yanlış anlaşılmalar sonuca bağlanıp mutlu sona ulaşılacak mı??
Çokkk seveceksiniz..